image

PeyamaKurd - İran rejimi, ülke genelinde çıkan protestoların ciddiyetinin farkında. Rejim, son protestolara destek veren Batılı güçlere saldıramayacağını bildiği ve cesaret edemeyeceği için buna karşın İran'ın Kürt nüfusuna saldırmaya karar vermiş gibi görünüyor.

“Kürtler protestolara başladı, rejim kabullenemedi”

Fakat rejimin, Kürtleri hedef alma kararı sürpriz değil. Tahran, Kürt kadın Mahsa Amini'nin, İran polisi tarafından katledilmesi sonrası İran ve dünya geneline yayılan protestolara yönelik dikkati dağıtmaya çalışıyor.

İran rejimi bir kadını, özellikle de azınlık bir gruptan bir kadını öldürmenin öfkeye yol açacağını biliyor. Bu nedenle İran, başlangıçta cinayeti hafife almaya, mazur göstermeye ve hatta olayı araştırıyormuş gibi yapmaya çalıştı. Çünkü İran, bir rejimin bir kadını hedef alıp onu öldürmesinin İran'da, özellikle Kürdistan bölgesinde birçok insan için kırmızı bir çizgi olduğunun farkındaydı.

Ama bu durum halk tarafından kabul edilmedi ve Kürt bölgesinde protestolar başladı. Protestolar ülkede yayılırken rejim, Irak sınırındaki Kürt grupları hedef almaya karar verdi.

İran rejimi neden Kürt bölgelerini bombalıyor?

İran, protestoları körüklediği için Batı'yı suçlamaya çalıştı ama rejim aynı zamanda Batı'ya saldıramayacağını biliyor. Buna ek olarak, rejim yeni bir nükleer anlaşmanın şartlarını zorluyor ve bundan ötürü Batı'ya saldıramıyor.

Tahran yönetimi, İran'daki Kürdistan Bölgesini çökertmek istiyor. Ancak, çok sert bir şekilde çökertse daha yaygın bir isyana yol açabileceğinden de korkuyor.

Rejim, Kürt, Azeri, Beluci ve diğer milletlerin kendilerinden nefret ettiğini biliyor. Ama tüm muhalefetle aynı anda savaşamazlar bunun da farkındalar. Rejim, her seferinde bir grupla savaşarak hayatta kalıyor.

Böylece merkez, çevreyi etmenleri kenarda tutarak hayatta kalma stratejisini güdüyor. İşte bundan dolayı da İran, Kürdistan Bölgesini bombalıyor.

Sidekan bölgesi belediye başkanı, bombardımanın üç gündür sürdüğünü belirtti. Bu durum İran rejiminin, sınırın ötesindeki Kürtlere yaptığı yasadışı bir bombardımandır.

İran’ın “ayrılıkçı” olarak nitelendirdiği Kürt grupları, İran'da Kürt hakları için uzun süredir mücadele eden özgürlükçü bir yapılanma.  

İran haber ajansı Tasnim, Kürt muhaliflere ve muhalif gruplara yönelik söylemi sertleştirerek, “İslam Devrim Muhafızları kara kuvvetleri, Irak Kürdistan Bölgesindeki grupların mevzilerine karşı bu [Pazartesi] sabah yeni operasyonlara başladı” demişti.

İran medyası da Komala ve KDP-İ grubunu vurduğunu doğruladı. 

İran, saldırıları gerçekleştirmek için topçu ve insansız hava araçları kullandığını iddia ediyor İran'ın insansız hava aracı kullandığını kabul etmesi ilginç. İran, operasyonlarında giderek daha fazla İHA kullanıyor ve Rusya'ya da İHA ihraç ediyor!

“İran'ın saldırıları açıkça protestolarla bağlantılıdır”

KDPI geçtiğimiz Ağustos ayında, kendisini oluşturan diğer kol olan KDP-I ile tekrar birleştiğini duyurdu. KDPI ve KDP-I'nin yeniden bir araya gelmesi biraz kafa karıştırıcı görünüyor ancak grupların ortak bir kökeni var ve yaklaşık 16 yıl önce ayrılmıştılar.

İran geçmişte bu grupları defalarca hedef aldı, hatta Irak'ı işgal tehdidinde bulundu. İran rejimi her zaman Kürt gruplardan korkmuş ve yıllardır onları ortadan kaldırmak için uğraş vermekte. 1989'da İran rejimi, Kürt lider Dr. Abdurrahman Qasımlo'yu öldürmek için Avrupa'ya ajanlar gönderdi.

İran rejimi diğer yandan Erbil’, İsrail "casuslarına" ev sahipliği yapmakla suçluyor. Tahran, geçtiğimiz mart ayında, Kürdistan Bölgesi’nde "Mossad"ı hedef aldığını iddia etti ve Kürdistan Bölgesi’nde saldırıları gerçekleştirdi.

Fakat bugün yapılan saldırılar İran'ın, Kürdistan Bölgesinde ve sınırın ötesinde gerçekleştirdiği gölge savaşıdır. İran'ın Kürt grupları hedef alma kararı açıkça protestolarla bağlantılıdır.


Seth Frantzman | Jerusalem Post

Çeviri-Düzenleme | PeyamaKurd

Bu kategoride yazarlar tarafından ifade edilen görüşler, kendilerine aittir ve PeyamaKurd’un bakış açısını yansıtmayabilir.