
PeyamaKurd – ABD Cumhurbaşkanı Donald Trump geçen Çarşamba günü bir attığı Tweetle ABD’nin diplomatları ile 2.000 Amerikan özel kuvvetini kısa bir süre içerisinde ülkenin kuzeyinden (Suriye) çekeceğini açıkladı. Karar ABD’nin kendi yönetimini ve dünyanın geri kalanını şaşırttı. Savunma Bakanı Jim Mattis istifa etti. Karar Trump’ın, Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesi sonrasında geldi. The Brussels Times bugün, ‘Suriye’deki Kürtler AB ve ABD tarafından terk edildi’ başlığı ile bir yazı yayınladı.
‘ABD’nin çekilmesi, Ruslara yarayacak’
Aslında IŞİD terör örgütü hala Suriye-Irak sınır bölgesindeki bazı bölgeleri kontrol ediyor ve terörist bir tehdit olmaya devam ediyor. Suriye'nin kuzeyindeki IŞİD’e karşı en etkili iç savaş gücü, Kürt savaşçıları Halkları Koruma Birlikleri (YPG) oldu.
Amerikan kuvvetleri, Kürt savaşçılara mecburdu ve onları IŞİD'e karşı mücadelede destekledi. Onların geri çekilmeleri bu bölgeyi, Suriye’de savaş sonrası siyasi çözümde rol almak isteyen Rusya’yı özgür bırakacak.
‘En büyük kaybedenlerden biri Kürtler’
Esad rejimi zamanında Suriye'deki Kürtler ayrımcılığa ve medeni haklara sahip değildi. Suriye Kürtleri, iç savaş sırasında Rojava’da özerk bir bölge kurdu. Suriye'nin diğer bölgelerinden gelen mülteciler, Kürtlerin bulunduğu bölgeye sığındılar.
Amerika'nın çekilmesinden sonraki en önemli kaybedenler Suriyeli Kürtlerdir. Amerikan’ın Suriye’deki varlığı olmadan, Türkiye'nin Rojava’ya tekrar müdahale etmesini ve Kürtler ezmesini engelleyecek hiçbir şey yok.
Tarihte daha önce de olduğu gibi, Kürt halkı tekrar ihanete uğradı ve Trump'ın bu manasız kararının bedelini ödeyecekler gibi görünüyor.
‘Türk işgali’
20 Ocak'ta Türkiye, 18 Mart'a kadar süren, Kürt kontrolü altındaki bölgelerden biri olan Afrin'e karşı askeri operasyon başlattı. Kısa bir süre önce diğer Kürt bölgelerine karşı yeni bir askeri operasyon başlatacağını açıkladı.
Türkiye'nin bu tavrı, YPG'nin 1984'ten bu yana savaşmakta olduğu PKK ile bağlantılı bir grup olmasıdır. Türkiye ve PKK'nin barış görüşmelerine girdiği bir ateşkes, Temmuz 2015'te Türkiye'nin Irak'taki PKK üslerini bombalaması ile sona erdi.
‘Kürtlerin kazanımından korkuyorlar’
Türk medyası, YPG'nin Akdeniz'e erişimini sağlayacak farklı noktaları birleştirerek Rojava’da özerk bir bölge kurmayı hedeflediğinden korktuğu için, YPG'nin bölgede bulunmasına izin vermeyeceğini ifade ediyor.
AB, Türkiye'nin Afrin'i işgalini veya IŞİD’e karşı savaşan YPG'yi bir terörist grubu olarak görmesini açıkça protesto etmedi.
PKK hala AB'nin terör örgütleri listesinde yer almakla birlikte, YPG böyle değildir. Geçmişte YPG savaşçıları Türkiye'de PKK güçlerine katılmış olabilir fakat onlar, şimdi IŞİD’e karşı savaşıyorlar. Dünya onlara teşekkür borçlu meselenin gerçeği budur.
‘Bir kişinin teröristi diğerinin özgürlük savaşçısıdır’
Küresel Terör Veri Tabanı, YPG veya PKK ile bağlantılı hiçbir kuruluşun sorumluluk almadığı Türkiye'deki medya raporlarına dayanan 7 olayı listeler.
Avrupa Dış Eylem Servisi'nde (EEAS) Terörle Mücadele Anabilim Dalı başkan yardımcısı Birgit Loeser, basın brifinginde basit bir terör tanımı olmadığını söyledi. Bir kişinin teröristi diğerinin özgürlük savaşçısıdır.
“Türkiye’ye terörle mücadele yasası konusundaki endişelerimizi dile getirdik” dedi.
“Biri, diğerinden farklı değil”
EEAS Sözcüsü Loeser, “ABD'nin parçası olduğu Küresel Koalisyon ile birlikte, Suriye'yi, Rojava’yı, Irak'ı istikrara kavuşturmak ve aynı zamanda IŞİD’i tamamen yenmek için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
“AB’nin, Suriye’deki konumu açık ve değişmedi bu, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararının (Suriye’de ateşkes ve siyasi çözüm çağrılması) tam olarak uygulanmasını ve siyasi bir geçişe çalışılmasını içeriyor.”
Bu aşamada Rojava’ya insani erişim devam etmeli. Uluslararası koruma olmadan, Rojava’daki Kürtler kendilerini Esad ve Erdoğan arasında yakalanmış olarak bulacaklar.
Bir Kürt gazeteci, “Biri, diğerinden farklı değil” dedi ve şimdi güvenlik endişe yaşayan, korkan birçok Kürt'ün duygularını dile getirdi.
| Haberin Türkçe çeviri kaynağı PeyamaKurd'e aittir |