image

PeyamaKurd - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'i kabul etti. Dolmabahçe Ofisi'nde gerçekleşen kabul yaklaşık 1 saat sürdü. Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunuldu.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg yaptığı açıklamada şu szölere yer verdi:

 "Türkiye son derece önemli ve değerli bir NATO müttefikidir ve ittifaka kritik katkılar sağlamaktadır. Bu katkılar son olarak Kosova'daki barışı koruma misyonuna sağlanan birlikleri de kapsamaktadır. Bu katkılar hali hazırda gerilimlerin yükseldiği durumda son derece önem arz etmektedir. Türkiye'ye Kuzey Kosova'ya katkıda bulunduğu ve birlikler gönderdiği için teşekkür ediyorum. Türkiye aynı zamanda, Irak'ın kuvvetlerinin NATO kapsamındaki eğitimlerine de destek sağlamaktadır. Önceden tanımlanmış kuvvetlerinin NATO'nun Macaristan'daki çok uluslu muharebe grubuna tanımlamıştır.

Türkiye aynı zamanda Ukrayna'ya da güçlü destek vermektedir. Bunun aynı zamanda Karadeniz'deki tahıl girişimindeki liderliğini de kapsamaktadır. Buraya birkaç ay önce korkunç yıkıma neden olan depreme yönelik dayanışmamı göstermek için de gelmiştim. Bu zamandan bu yana, NATO depreme yönelik müdahalelere büyük katkı sağlamıştır ki, bu binlerce insana geçici barınak sağlanmasını da kapsamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'la olan görüşmemde kendisini yeniden seçilmesinden dolayı tebrik ettim. Yüksek katılımdan dolayı Türk milletine de takdir ve saygılarımı sundum."

"NATO üyeliğine yönelik sürecini ele aldık"

Sözlerine devam eden Stoltenberg, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ben, NATO'nun önümüzdeki ay yapılacak zirvesinde gündeme alınacak konular üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. NATO'nun Ukrayna'ya güçlü desteğine, caydırıcılık ve savunmamızı daha da güçlendirmek için atılması gereken adımları, Kosova'daki varlığımızın önemini ve tabi ki de terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle olan mücadelemizi ele aldık. Aynı zamanda İsveç'in NATO üyeliğine yönelik sürecini de ele aldık. Türkiye'nin meşru güvenlik endişeleri vardır. Hiçbir müttefik daha fazla terörist saldırıya maruz kalmamıştır. İsveç, kayda değer ve somut adımlar atmıştır. Türkiye'nin endişelerini karşılamak istemektedir. Ki bunlar İsveç anayasasının değiştirilmesini, silah ambargosunun sonlandırılmasını, PKK dahil terörizmle mücadelede iş birliğini artırılmasını kapsamaktadır. Geçtiğimiz birkaç gün içerisinde terörizmle mücadele yasasında önemli değişiklikler yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla İsveç, taahhütlerini tamamlamıştır. Aynı zamanda Türkiye'ye, NATO'ya karşı İsveç'te yapılan gösterileri görmenin zorluklar yarattığını biliyorum" dedi.

"NATO'ya üyelik İsveç'i daha güçlü yapacaktır"

"Açıkça söylüyorum. Toplanma ve ifade özgürlüğü demokratik toplumlarımızın temel değerleri arasındadır ve korunmalı ve gözetilmelidirler" diyen Stoltenberg şöyle devam etti:

 Bununla birlikte, bahse konu gösterilerin niye yapıldığını da hatırlamamız gerekmektedir. Bu gösterileri organize edenler İsveç'in NATO'ya katılmasına engel olmaya çalışmaktadır. Aynı zamanda İsveç'in Türkiye'yle yaptığı terörizmle mücadele iş birliğini de baltalamak istemektedirler. Aynı zamanda NATO'yu zayıflatmaktadırlar. Onlara başarmaları için izin vermemeliyiz. Türkiye, Finlandiya ve İsveç, geçtiğimiz sene yapılan NATO Madrid Zirvesi'nde Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğinin yolunu açan üçlü bir anlaşma imzalamışlardır.

Bu anlaşma uyarınca kurulan daimi müşterek mekanizmanın özellikle terörizmle mücadelede önemli bir rolü vardır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bugün yaptığımız görüşmede daimi müşterek mekanizmanın müteakip toplantısının 12 Haziran haftasında tekrardan toplanması üzerine mutabık kaldık. NATO'ya üyelik İsveç'i daha güçlü yapacaktır, aynı zamanda NATO'yu ve Türkiye'yi de daha güçlü yapacaktır. Dolayısıyla İsveç'in NATO'ya üyelik katılım sürecinin bir an önce tamamlanmasını görmeyi arzu ediyorum."

12 Haziran'daki toplantıya İsveç'in  NATO üyesi olarak katılıp katılmayacağı sorusuna Stoltenberg, "Bence bunun çoktan zamanı geldi. Tüm müttefikler bildiğiniz üzere geçtiğimiz sene Madrid'de kritik kararlar aldı. Türkiye de bu kararlara katılarak İsveç'i ve Finlandiya'yı üyeliğe davet etti. Bundan beri Finlandiya bildiğiniz üzere ittifaka üye oldu. İsveç ise NATO'ya çok daha yaklaştı. Bunun yanı sıra İsveç Madrid Zirvesi'nde alınan kararlar gereği oldukça önemli başka kararlar da aldı.

Biliyorsunuz, bir daimi işbirliği mekanizması kuruldu. Bunun dışında İsveç'in silah ihracatında artık çok daha rahat bir rejim uyguladığını görüyoruz. İsveç aynı zamanda anayasasını değiştirdi, Türkiye'ye yönelik ambargolarını kaldırdı dolayısıyla artık gelinen noktada İsveç'ten Türkiye'ye bir silah ihracatı yapılması herhangi bir müttefike yapılan ihracattan hiçbir farksız bir işlem halini aldı. Dolayısıyla İsveç, Finlandiya ve Türkiye artık çok daha yakın bir şekilde çalışıyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor" ifadelerini kullandı.