
PeyamaKurd - Kürdistanlı aydın ve siyasetçi Serbest Ferhan Sindi, Başkan Barzani'nin liderliğindeki KDP'nin Kürdistan'ın bağımsızlığını ve Kürtlerin devletleşmesini öncelediğini bu nedenle Irak'taki genel seçimlere önem vermediğini ancak buna rağmen de yarışın galibi olacağını söyledi.
Irak genel seçimleri, Kürt partilerinin pozisyonu, işgal altındaki Kürdistani bölgeler ve yeni kurulacak hükümetteki dengelere ilişkin PeyamaKurd sitesine değerlendirmelerde bulunan Kürdistan'ın bilinen yazar-aydınlarından Serbest Ferhan Sindi Irak'taki Kürtlerin kendi gündemlerini öncelemesi gerektiğinin altını çizdi.
Serbest Sindi, öncelikli olarak Irak'taki genel tabloya ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Irak seçimlerinde 2014'ü kadın, 4972'si erkek 6986 aday, 328 sandalyelik parlamento için yarışacak. Ülkedeki toplam seçmen sayısı ise 24 milyon. Adaylar bazında seçimlere ilginin bir önceki seçime göre düşük olduğunu söyleyebiliriz, 2014'te 9 bin 31 aday yarışıyordu. Seçmenler de 21 milyondan 24 milyona çıkmış durumda. Genel olarak adaylar bazında bir düşüş gözlenmekte."
Serbest Sindi, Irak'taki vilayetlerin çıkaracağı milletvekili sayısıyla ilgili de şunları aktardı:
"Irak'ta 18 vilayet bulunmakta, bu vilayetlerde belirlenen sandalye sayısına ek olarak azınlık kabul edilen Hristiyan, Sabii, Ezidi, Şebek ve Feyli Kürtleri için kota uygulanmakta. Vilayetlerin çıkaracağı milletvekili sayıları şöyle oluyor:
1-Bağdat: 71 (2 kota)
2-Ninova (Musul): 34 (3 kota)
3-Basra: 25
4-Zikar: 19
5-Süleymaniye: 18
6-Babil: 17
7-Erbil: 16 (1 kota)
8-Enbar: 15
9-Diyala: 14
10-Kerkük: 13 (1 kota)
11-Duhok: 12 (1 kota)
12-Selahaddin: 12
13-Necef: 12
14-Kadisiye: 11
15-Vasıt: 11 (1 kota)
16-Kerbela: 11
17-Misan: 10
18-Musena: 7
"Şiiler seçimlerin değişmez mutlak galibi"
İŞİD savaşı sonrası ortaya çıkan yeni denklemi ise Sindi şöyle yorumladı:
"Şimdi bu tabloya göre, blok olarak Şiilerin çıkaracağı milletvekili sayısı her durumda 150'nin üzerinde olacaktır. Çünkü Şii vilayetlerde Sünnilerin milletvekili çıkarma şansı bulunmuyor. Ancak son dönemdeki olaylar nedeniyle Şiilerin Sünni vilayetlerden daha fazla milletvekili sayısı çıkarması ihtimali var. Sünnilerin blok olarak toplamda alabileceği oy en fazla 80 civarıdır.
Bu noktada IŞİD ile yürütülen mücadele ile ortaya çıkan yeni denklemde Şiiler tek hakim güç. Savaş Sünni bölgelerde oldu ve yaklaşık 4 milyon Sünni yerinden oldu. Bunların 3 milyona yakını hala evlerine dönmedi. Kaldıkları kamplarda nasıl oy kullanacakları da hala bir muamma. O nedenle Sünniler sandalye sayılarını koruyabilseler de yönetimde daha fazla güçsüz hale gelecekler."
Ülkede 2003'ten sonra Baas iktidarından devrilmesinden sonra oluşan teamül-örf gereği Başbakanın Şiilerden, Meclis Başkanının Sünnilerden ve Cumhurbaşkanının da Kürtlerden seçildiğini hatırlatan Sindi, KDP'nin ve Başkan Barzani'nin bu kez Cumhurbaşkanlığı makamının KYB'ye verilmesine yeşil ışık yakmayabileceğine işaret ederek şu düşünceleri dile getirdi:
"KDP Genel Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani de Cumhurbaşkanlığının Kürtlere verileceğini düşündüğünü ancak bunun KYB'den olmasının şart olmadığını ifade etti. Bu yeni bir makam paylaşımının olacağını ve KYB'nin eski pozisyonuna sahip olamayacağını da gösteriyor."
"Kerkük ihaneti KYB'ye pahalıya mal olacak"
Bu bağlamda Kerkük ihanetine değinen Sindi, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
"KYB'nin içindeki bazı grupçukların Kerkük'te Kürtlere yaşattığı tarihi kırılma unutulacak gibi değil. Bu büyük ihanet KYB'ye ve orada kümelenmiş ihanet odaklarına daha fazla fırsat verilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. Kanaatime göre, Başkan Barzani yeni ihanetlerin yaşanmaması ve Kürtlerin elinin yeni bir kırılma noktasında zayıflamaması için Cumhurbaşkanlığı makamının KYB'li birine verilmesine razı olmayacaktır."
Kerkük'te yaşananların kolay kolay unutulmayacağını ve Kürtlerin de sandıklarda gereken dersi vereceğini vurgulayan Sindi, şöyle konuştu:
"Kerkük ihanetinin KYB'ye seçimlerde pahalıya mal olacağını düşünüyorum. KYB tüm vilayetlerde milletvekili kaybedecektir. Sadece Kerkük'teki sandalye sayısının 6'dan 3-4'e düşeceği öngörülürse, diğer bölgelerdeki kaybın çok daha büyük olacağı tahmin edilebilir."
"KDP bu seçimde de Kürtlerin birinci partisi olacaktır"
Kürtlerin 2014 seçimlerinde başarıyla çıktığına işaret eden Sindi, KDP'nin 25, KYB'nin 21, Goran'ın 9, Yekgirtu'nun 4 ve Komel'in 3 milletvekili çıkardığı bilgisini veren Sindî, KDP'nin yürüttüğü kampanyaya ve Kerkük'te seçimlere katılmamasına dair şu görüşleri ifade etti:
"KDP, 16 Ekim ihanetinden dolayı Kerkük'te seçimlere katılmayacak. Ancak yine de Kürt partileri arasında seçimlerin tartışmasız galibi olacaktır. Çünkü KDP'den başka dava sahibi, misyonu olan, vizyoner ve hedefe ilerleyen başka parti yok. İster kabul edelim ister etmeyelim, KDP Başkan Barzani gibi tarihi bir lidere sahip. Bu tek başında Kürtler için güven, moral ve emniyet kaynağıdır. Kürtler, yegane sığınaklarının Başkan Barzani'nin şahsındaki asırlık dava olduğunu çok iyi biliyor."
"Başkan Barzani Irak'a değil Kürdistan'a bakıyor"
KDP'nin seçimlere önem vermemesine rağmen rakipsiz olduğunu yineleyen Sindişöyle devam etti:
"KDP bağımsızlığı ve Kürtlerin devletleşmesini hedef olarak koyan bir parti. Başkan Barzani bu yüzden seçimler için yapılan programlara katılmıyor. Başkan Barzani, Kürtlerin bağımsızlığa yürüdüğünü defaatle söyledi. Bağımsızlık için siyasi kariyerinin önemli bir dönüm noktasını feda etti, Başkanlık görevini sürdürmek istemedi. Ne pahasına olursa olsun bu referandum olacak ve gereken bedeli de vereceğim dedi. 16 Ekim ihaneti biraz da bununla bağlantılı işin açıkçası. Barzani, kendini bu kadar açık bir şekilde ortaya koymasaydı KYB'deki ihanet odaklarını hedefi durumuna gelmezdi. Geçmişlerinden bu yana tek amaçları Barzani'yi devirmek olan KYB'deki çeteler, bu uğurda Kerkük'ü feda etmekten kaçınmadılar."
Son olarak ise Sindi, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Galibi, mağlubu, kimin ne kadar sandalye alacağı peşinen belli olan bir seçimden Kürtlerin umutlanmasını gerektirecek bir durum yok. Şiiler yine hükümet olacak, Sünniler yine zayıf bir meclis başkanlığı alacak, Kürtler de Cumhurbaşkanlığı makamını. Eğer Şiiler bütçe ve diğer konulardaki uzlaşmazlıklarını burada da sürdürürlerse makamların paylaşımı yeni bir krize yol açacaktır.
Ne olursa olsun KDP'nin Irak Parlamentosunda da güçlü olması ve Kürtlerin haklarını savunmaya devam etmesi önemlidir. Referandumda ikircikli tavırlar sergileyen ve pusuda yatan Berhem Salih, Ali Bapir, Şasuvar Abdulvahid ve Ömer Seyid Ali liderliğindeki partilerin Kürtlere Bağdat'ta kazandıracağı bir hak yoktur. Kürtler de bunun bilincinde sandığa gidecek ve KDP'yi açık ara farkla yeni bir zafere taşıyacaklardır. Kürt milletinin Kerkük ihanetini ve KYB'deki çeteleri oylarıyla cezalandıracaklarını düşünüyorum."