
Altan Tan, "Barzani çizgisi Kürt sosyolojisinin, siyasal hareketinin ana damarlarından biridir."
PeyamaKurd – Saadet Partisi Milletvekili Adayı Altan Tan, 24 Haziran Türkiye Seçimleri, Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve Kürtlerin anayasal taleplerine ilişkin PeyamaKurd sitesine özel açıklamalarda bulundu.
Kürtlerin ve Kürdistanlıların yakından tanıdığı bir isim olan Altan Tan ile yaptığımız keyifli röportajı ilgilerinize sunuyoruz.
- HDP’den geçtiğiniz için SP seçmeni sizi nasıl karşıladı ve bir tepki oldu mu?
"HDP'den Saadet Partisi'ne geçtiğim için, Milli Görüş tabanından herhangi bir tepki olmadı. Çünkü ben 1991 yılına kadar Refah Partisi'nin MKYK Üyesi’ydim. Sonra benim fikri çizgimde ve söylediklerimde 30 sene öncesinden başlayarak bu güne kadar bir farklılık göremezsiniz. Yani gelişme ve ilerleme mutlaka olmuştur. Olmalıdır da. Ama temel konularda 30 sene evvel de, 20 sene önce de, 5 sene önce de, hatta geçen sene ne söylüyor idiysem bugün de aynısını söylüyorum. Dolayısıyla bu anlamda yeni bir şey yok. Yani reddedecekleri ve karşı çıkacakları bir şey yok.”
-Meclis’te grup kuracak sayıya ulaşırsanız Kürtçe ile ilgili talepleriniz olacak mı?
“Sürekli söylüyoruz, Kürtlerle ilgili meselelerin çözümü mutlaka yeni bir Anayasa’dır. Yani böyle parçalı parçalı, 1 kanun, 2 kanun yahut da yönetmelik değil yeni bir Anayasa yapılmalıdır. Benim böyle bir tecrübem de var. Biliyorsunuz geçen dönem, yani bir önceki dönem Meclis Anayasa Komisyonu’nun içinde yer aldım, 2 sene boyunca bu komisyonun üyeliğini yaptım. Bu konuda da bayağı bir müktesebatımız, hazırlığımız var. Birinci önceliğimiz yeni bir Anayasa’dır.”
-Kürtçe ve kültürel haklara ilişkin hdp ile ortak çalışmalara imza atacak mısınız ?
“HDP ile mutlaka bir çalışma olur, neden olmasın. Biz sadece HDP’li arkadaşlara şunu söylüyoruz: Marksist ve marjinal sol Kürtleri temsil etmiyor. Geleneksel Kürt tabanı, muhafazakar dindar ve birlikte yaşamaktan yanadır. Bu anlamda şiddete mutlaka dur demek lazım. Artık Türkiye’de iç savaş, hendek, kavga dönemi bitmiştir. Sorunlar parlamentoda çözülür. Bunu söyleyen herkes ile, yani bu çizgiyi benimseyen tüm taraflarla mutlaka konuşacağız, bir uzlaşma çıkarmaya çalışacağız ve beraber iş yapacağız. Zaten beraber iş yapmazsak yeni bir anayasa nasıl olacak? Yeni bir Anayasa’nın meclisin çoğunluğunu alması lazım. İttifak olmadan, uzlaşı sağlanmadan zaten yeni bir Anayasa yapmak mümkün değildir.”
-SP’nin Kürt raporuna Milli Görüş tabanından nasıl bir tepki geldi?
“Saadet Partisi’nin Kürt raporu Milli Görüş tabanından da olumlu bir tepki aldı. Çünkü SP yeni bir Anayasa diyor, birlikte yaşama ve şiddete karşı duruştan bahsediyor. İslami, insani, vicdani prensiplere uygun hakların tanınması ve bu işin adalet sorunu olduğunu söylüyor.
Mesela Genel Başkan Temel Karamollaoğlu ilk Diyarbakır ziyaretinde konuşmasına başlarken dedi ki, bu bir hak, hukuk ve adalet meselesidir. Hakkaniyetli, yani evrensel hukuka uygun yaklaşıldığı zaman kim neden itiraz etsin ki? Bunu en fazla Müslümanların kabul etmesi gerekiyor. Tabii eğer vicdan varsa. Çünkü onlar vicdanlarını cüzdanlarına kurban ettiler. Vicdan yerine cüzdan taşıyor şimdi bir kısmı. Cüzdan yetmiyor, ayakkabı kutusu ve kasa taşıyorlar. Vicdanlı herkes bunu kabul eder.”
- Barzani’ye ilişkin oluşturulan Yahudilik ve İsrailci karalamalarına ilişkin SP tabanının yaklaşımı nedir?
“Barzani ailesinin tarihini Ortadoğu’yu bilen herkes biliyor. Türkler de bilir Kütler de. Bu tür karalamalar kimseye fayda vermez. Dolayısıyla da Barzani’nin hitap ettiği kitle de en geleneksel Kürt tabanıdır. Yani Kürdevari dediğimiz Kürt özelliklerini taşıyan bir tabandır. Doğruları vardır, yanlışları vardır, hataları olmuştur, yönetimde yanlışları vardır. Bu da başka bir tartışma konusudur. Fakat Barzani çizgisi Kürt sosyolojisinin, siyasal hareketinin ana damarlarından biridir.”
-AKP medyasının referandumla başlayan Barzani düşmanlığını neye bağlıyorsunuz?
“AKP medyasının Barzani düşmanlığını anlamak mümkün değildir. Zaten AK Parti Kürt seçmenini Afrin’de değil Kürdistan Referandumu’nda kaybetti. Çok enteresan bir şey var, HDP’nin de bu kadar milletvekili vardı ancak PKK yol vermediği için hiç kimse Kürdistan Referandumu’na gitmedi. 550 milletvekili içinde Referandum’da Erbil’de olan tek milletvekili bendim.”
- AKP’nin içindeki Kürt siyasetçiler Erdoğan’ın Kürdistan bölgesiyle ilgili hakaretvari ve tehditvari çıkışlarıyla ilgili neden aykırı bir ses çıkarmadı ?
“AK Parti içinde zulme karşı sesini yükseltmeyen haksızlığa ortak olur. En ufak bir hukuk, adalet yani Kürtlük de demiyorum, en ufak bir hukuk, adalet ve vicdan taşıyan her siyasetçinin bu yanlışlıklara karşı çıkması lazım. AK Parti bu yanlış siyasetiyle bugün itibarıyla Kürtleri kaybetmiştir. Yarın ne olur Allah bilir, fakat bugün kaybetmiştir.”
-Seçmene mesajınız nedir?
“Seçmene Kürdüyle Türküyle şunu söylüyoruz: AK Parti Müslümanlığa ipotek koydu, HDP de Kürtlüğe ipotek koydu. Ne Müslümanlık AK Parti’nin ipoteğinde ne de Kürtlük HDP’nin. Eğer Altan Tan’ın bugüne kadarki çizgisine güveniyorlarsa, inanıyorlarsa onlardan oy istiyorum, tekrar vekalet istiyorum. Tekrar temsil istiyorum.”