image

PeyamaKurd - Geçtiğimiz Pazartesi günü Halkların Demokrat Partisi (HDP) ile Kürdistani Parti ve Hareketler ittifak konusunda anlaştıklarını kamuoyu ile paylaştılar. 7 Kürt partisi ile HDP’nin daha öncede birkaç defa daha ittifak için bir araya gelmiş ve tarafların bazı konular üzerinde hemfikir olmadığı için anlaşma sağlanamamıştı. Söz konusu anlaşma Kürtlerin, AKP’nin cumhur ittifakı ve Kürtler üzerindeki zulüme karşı bir atak olarak yapılırken ittifak kimi taraflarca olumlu karşılanırken kimi tarafların da eleştirilerine maruz kaldı. PeyamaKurd ittifakın gerçekleştiği Diyarbakır’da sokağa çıkarak, halkın nabzını tuttu.

Diyarbakır’ın tarihi harap edilmiş Sur ilçesin soğuk bir havanın eşlik ettiği atmosferde Tarihi Ulu Cami’nin önünde oturuyor ve sıcak bir çayın içimizi ısıtması ile halkın görüşlerini ve yorumlarını dinliyoruz.

‘AKP ve MHP ittifak yapıyorken, Kürtler neden yapmasın?’

Süleyman dayı 60 yaşını devirmiş, şehrin yorgunluğu adeta sakallarına çökmüş şekilde bizi dinliyor ve söze giriyor, “İttifakı duyunca çok sevindim. Kürtler hiç birlik olamadı. Hep başkasını suçlamak olur mu? Belki de sorun bizdedir, bilemeyiz. Kürt partileri ile HDP’de bir noktada birbirinden ayrı fikirlere sahip ama ikisi bir olup Kürtler için mücadele edecekse kim neden karşı çıksın buna? Bakın AKP ve MHP birbirine düşman iki parti idi fakat mesele Kürtler olunca nasıl yan yana geldiler, nasıl zulme devam ettiler. Onlar Kürtlere karşı ittifak yapıyorken, Kürtler onlara karşı neden ittifak yapmasın?”

‘Ben size soruyorum, kayyım mı Kürtler mi?’

Sur ilçesinde esnaflık yapan 25’li yaşlarındaki Çekdar ise ben sosyal medyadan gördüm ittifakı eleştiriyorlar, başka ne yapıyorlar ki sanki diyerek şöyle konuşuyor, “Benim babamın babası burada esnaftı. Sonra babam işi devraldı ben İzmir’de Üniversite okudum bakın buraya geldi. Okudum da ne oldu sanki? Nereye gidersek hep torpil, Kürt olduğu için fişlenme ve daha niceleri… Burada iş yok, belediyeyi bize (esnafa) sorun kardeşim! Adam çıkmış diyor ki seçilseler bile kayyım atayacağım. Bizim Kürtler’de ittifakı eleştiriyor. Madem eleştiriyorsunuz kurun bir Kürdistan partisi, alın bayrakları gelin meydana. Bakın eleştiri dozunda iyidir, aşıldığı zaman dikiş tutmaz. Ben ittifakı eleştirenlere soruyorum, “Kayyım mı bizi yönetsin, Kürtler mi?” el vicdan yahu, el vicdan!

‘Kürt partileri kendi projelerini uygulamalıydı’

Sur’un taşları dertten yorgun düşmüş tarihi sokaklarında dolaşıyoruz, meşhur Sülüklü Han’a giriyoruz. Burası halk arasında biraz entelektüel kesim olarak lanse ediliyor. Bir masaya oturuyoruz, oturduğumuz masada sonradan doktor olduğu öğrendiğimiz Mehmet Bey bize içecek ısmarlıyor. İttifakı soruyoruz kendisine memnuniyetle yanıt veriyor, “Ben gençliğimden bu yana siyasete ilgi duyarım hatta açıklamanın yapıldığı gün oraya gitmeyi düşünüyordum fakat olmadı.

Ben biraz farklı düşünüyorum doğrusu. Dikkat ederseniz ittifakta yer almayan partiler, istifa edenler var. Ne görüşüldü, nelerin garantisi verildi açıklanmadı. Kürt partileri yıllarca bağımsızlık için mücadele ediyoruz dediler, HDP’ye karşı çıktılar. Şimdi yan yanalar. Bence yerel seçimde kendileri bir proje uygulamalıydı.”

‘Kürtlerin, zehri kendisidir, başkası değil’

Röportaj yaptığımızı gören Nursel hanım yanımıza yanaşıyor ben de birkaç şey söylemek istiyorum diyor. Kendisine de soruyu iletiyoruz “Çok önceden olması gereken bir durumdu” diyerek şöyle devam ediyor, “Ben sosyal medyadan gördüm. Kürt diyoruz yahu, Kürt. Bu kadim milleti yıllarca ötekileştirdiler, kıyımdan katliamdan geçirdiler vs… Daha anadilimizi konuşamıyoruz. Gelin yoldan geçen gençlere soralım hangisi Kürtçeyi biliyor şu an? Yüzde altmışı bilmiyordur. Bakın ben öğretmenlik yaptım yıllarca ve ben bir Kürdüm.

Eleştiri, eleştiri, eleştiri… Nereye kadar? Bir olmazsak biteriz diyorlar bakıyoruz her şeye bir karşı çıkma. Kürtlerin, zehri kendisidir başkası değil. Orta Doğu’ya bakın, düşman ülkeler birbirini ziyaret ediyor diplomasi için. Biz, düşman bile değiliz ama neymiş HDP şöyle böyle… tamam biz de biliyoruz yanlışı çok ama ne yapalım? Eleştiren insanlara sesleniyorum, bırakın ahkam kesmeyi ya iş yapın ya da susun. 

‘Zulüm partisini bırakıp, ittifakta yer almalılar’

Derneklerin, partilerin, sivil toplum kuruluşları, iş yerlerinin olduğu Ofis semtine geliyoruz. Bu semtteki halka ittifakı soruyoruz. Kamuran Bey, “Demirtaş’a kulak verelim” diyor ve söz giriyor, “Bence olumlu bir gelişme, yani Kürt halkı için faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Belki Kürt parti temsilcileri ileride meclise bile girebilirler. Siyaset bu belli olmaz. Demirtaş’ın mektubuna kulak verelim bence, AKP’li Kürtler zulüm partisini bırakıp, ittifakta yer almalı.”

‘CHP ile ittifak yapmaktan iyidir’

Ferhat ise ittifaka şu yorumu yapıyor: “ CHP ile ittifaktan iyidir. HDP oyu zaten Kürtlerden alıyor, bari Kürt partileri de içine girsin tecrübe edinsinler. Oturmakla bu işler yürümez. İyi kötü bir yerden başlamak lazım diye düşünüyorum. Başladılar sonuç olarak, bakalım ne olacak göreceğiz.”