“KRİTİK EŞİK, AŞILDI?”…
“Terörsüz Türkiye” rotasında, gelinen aşamayı, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ifadeyle, altını çizerek aktardı!!.. “Kritik eşik aşıldı?”.. Bu vurguyu Meclis’te Milletvekillerine verilen iftar yemeğinde yaptı!?. Canlı olarak, ekrana gelen konuşma ve ortamın hareketliliğini izlerken, sıcak samimi ve geleceğe güven tesis edici, anlara da şahit olduk!.. Özellikle, Sırrı Süreyya Önder’le olan, el uzatıp, tokalaşması!
***
Önder’in karşılık vermesi!.. Akabinde, ayak üstü gelişen sohbet… Yüzlerdeki tebessüm!.. Ne konuştukları, bilinmedi… Ama ekranlara yansıyanlar iki tarafın da memnuniyet duygusunun, yüksek oluşunun dışa vurduğu.!… İçerik çok detaylanmaz da, Erdoğan’ın İmralı heyeti, DEM Partililerle görüşebilir, randevu verebilirim dediğini hatırlarsak!.. Ki DEM randevu talep etti!..
***
Muhtemelen, önümüzdeki saat ve günlerde ki, çok öteleneceğini sanmıyorum görüşmenin!. Belki bu yazıyı okurken, randevu kabul görmüş, Külliye’ye icabet edilmiş olunmuş olur!.. Evet, yarınlar adına güzel şeyler oluyor, olacak gibi.. Kritik eşik aşıldı sözünde, hiç kuşkusuz ki bir temkinli, ihtiyatlı duruş var!.. Hal-i hazırda tüm taraflarda, arada sivri edici söylem ve çıkışlar vaki olsa da, olgunluk egemen!
***
Erdoğan’ın bu vurgusunun temelinde, elbette ki, Suriye’de Şam yönetimi ile SDG arasında imzalanan mutabakat var!.. 8 Maddelik, içeriği önceki gün yorumlayarak, üç madde Türkiye’yi ilgilendirir demiştim!!.. Çıkılan yolda, eşiklerin aşılması açısından önemli!? Her ne kadar, mutabakatı Suriye’de bir Kürt devleti, ya da Fedaralizim gibi sonuçlar doğuracağı, kerameti kendinden menkuller üretse de!… Ankara, oyun kurucu..
***
Külliyedeki iftar programında yansıyanlarla, düşünce eforu yaparken, gelen sıcak haber!.. Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın Şam, topraklarında temaslarda bulunuyor!.. Şam Yönetimi Başkanı Şara ile görüşülmüş!.. Görüşmenin muhtevası!.. Suriye’de iç karışıklığı ve çatışmayı körükleme adına, organize edilen Lazkiye-Tartus bölgesindeki sivil ölümler!..
***
Malum, 800 civarında insanın ölümünden söz ediliyor!.. Bu provokasyonun, bastırılması!.. İkincisi ise, Şam hükümeti ile SDG’nin imzaladığı mutabakat metninin hayat bulma süreci!.. Yani, Suriye’deki gelişmelerin dış faktörlerinde ABD ve AB ülkelerinden söz edilse de, özünde kontrol, Türkiye’den geçiyor.. Birileri diyebilirim ki, mutabakat metni, Türkiye’nin lehine değil de, aleyhine!..
***
Bahçeli’nin çıkışı, Erdoğan’ın iradesi, Öcalan’ın sorumluluk üstlenerek, Terörsüz Türkiye rotasında, inşa edilen umutlar?!.. Güç, sorumluluk, irade gerekliliğinde; emin, ama temkinli olmak! Yapılması gereken ve beklentilere gelirsek!.. Bir önceki yazımda da aktardım.. Atılacak adımlarda, ivedilik, tartışılmazdır!.. Aksi takdirde, pişen aşa, su katan çok ama çok şer yapılar, olgu ve oluşumlar var!.. Seyir, akamete uğramasın!..
***
PKK’nin kongre kararı aldığı biliniyor!.. Lakin, ivedi olarak, kendini lağvetmeli?.. İşi sadece ateşkesle tutmamalı!.. Feshini ilan etmeli, silahı bırakmalı!.. Ki, pusuda bekleyen provokatörler çok!?. Unutulmamalı, Esad artıkları!.. Unutulmamalı, mezhep çatışması üzerinde, Ortadoğu’yu beterin beteri haline düşürmek isteyen, ülkeler var!.. Unutulmamalı, küresel ve emperyalist ülkeler, Türkiye’ye yönelik, karanlık emeller beslemekte!..
***
Ve en önemlisi de, unutulmamalı!.. Bu topraklardaki kadim halkın bin yıllık kardeşliğine, hısım değil, hasım kesilerek, savaşlar çıkarmak isteyenlerin varlığı!. Artık siviller ölmemeli, analar ağlamamalı!.. Terörsüz Türkiye ve coğrafya hedefi neyi ikmal ediyorsa, Suriye’nin toprak, halklar bütünlüğünü de, korumak gerekir!.. Terör yapılarının Suriye’den çekilmesini istediğimiz gibi!..
***
Çöreklenen, sömürgeci küresel güçler, ülkeler!.. ABD’nin, AB’nin yanısıra, Fransız, Çin, Rus ve Cezayir, hatta Afgan gibi, yabancı uyruklu yapıların da, Suriye’yi terk etmesi gerekir!.. En kritik hal ise!.. Güneyde İsrail, batıda ise İran’ın hem kendine, hem de velayet aldığı yapıların nam-ı hesabına, özellikle mezhep üzerinden boca etmeye çalıştığı, ülkeyi bölme, böldürme gayretlerine aman dikkat edilmeli!!.. İkisi de, tehdit ve tehlike içerikli!..
***
Bu kritik eşiğin odağında Fidan, Güler ve Kalın’ın Şam çıkarmasında, bir askeri anlaşma mı olacak sorusunu ikmale getirmiyor değil?.. Malum geçen hafta, Sınır ve iç bölgede hayli TSK’nin hareketliliği vardı!.. Suriye’de önemli bir gelişme de, Yeni Anayasa’nın çerçevesini oluşturan ilkeler noktasındaki metnin de, Şara tarafından imzalanması. Bu da, Suriye yönetiminin, güçlenmesi açısından önemli bir adım!..
***
Velhasıl!.. Türkiye hem içerisinde, hem de dışarıda, özellikle de Suriye ve Irak’ta, Kürtler ekseninde yeni bir rota çizmesi gerektiği gibi!.. Askeri ve siyasa anlamda da, bu ülkelerin yönetimleriyle, güçlü bir insiyatif geliştirmelidir!…Bu çaba Ankara’yı bölgesel dinamiklerin merkezine yerleştirir..
***
Amman toplantısında Türkiye’nin aktif rol alması, DEAŞ ile mücadelede işbirliği mekanizmasına öncülük etmesi ve Suriye’nin yeniden inşa sürecine destek vermesi, bu liderliğin somut göstergesi.. Sadece güvenlik kaygılarıyla hareket eden bir aktör değil; aynı zamanda bölgedeki istikrarı sağlayacak diplomatik adımları atan, ekonomik entegrasyonu teşvik eden bir güç olarak öne çıkıyor Türkiye!
***
Nisan ayında, ikincisi yapılması planlanan Suriye ve Komşu Ülkeler Toplantısı'na Türkiye ev sahipliği yapacak. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin Suriye ile doğrudan temaslarını artırması, güvenlik işbirliğini daha da kurumsallaştırması ve bölgesel aktörlerle ekonomik entegrasyonu derinleştirir..
***
Bu sürece liderlik etmesi, yalnızca kendi ulusal güvenliği açısından değil, Ortadoğu’daki yeni dengelerin inşası bakımından da kritik bir öneme sahip olacak. Eğer ki bu başarıya ulaşırsa, Türkiye yalnızca bölgesel güvenlik sağlayıcısı olarak değil, aynı zamanda Ortadoğu’da yeni bir düzenin inşasında kilit bir aktör olarak kendini konumlandırabilecek..
***
DEMİRTAŞ’IN VATANSEVERLİĞİ!!…
“Terörsüz Türkiye” rotasında, hal-i hazırda bir sapma yok!.. Seyir, olgunluk ihtiva ediyor!.. İkmalindeki ana katkı, elbette ki söz sahibi aktörlerin, ortaya oyduğu ilkelerdir, hayat veren!!.. Sosyal, siyasal, kültürel, duruş ve tavır toplumsal bütünlüğü sağlıyor!!..
***
Çıkılan yolda aksiyon üstlenen isimlerden biri de, Eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş!.. Hapiste olmasına rağmen, kendiyle alakalı zerre-i miskal bir hesap gütmeden!.. Yüksek dozajlı, barışçıl bir duruşla, süreci” sahiplendiği gibi, barışa tam destek veriyor!.. Sınavda hayli başarılı!?..
***
Son yazısını okudunuz mu bilmem!.. Ben okudum.. Diyor ki, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti hepimizin devletidir?”.. Sürece hayat veren MHP Lideri Bahçeli’ye cesaretinden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da ortaya koyduğu irade temsiliyetinden dolayı, takdir ve teşekkür ediyor!..
***
Birileri farklı mülahazalarda bulunsa da, nam-ı diğer Selo Başkan olan, Selahattin Demirtaş’ı, takdir etmek lazım!.. Silahın değil, siyasetin konuşması gerektiği gibi, bu ülke bizim, bu vatan bizim, bu devlet bizim ilkesiyle ortaya koyduğu vatanseverliğiyle, demir parmaklıkları hak etmiyor!..
***
İMAMOĞLU NE KONUŞACAK?..
Ekrem İmamoğlu pazar günü, Diyarbakır’da olacak!.. Merak edilen, İmamoğlu Diyarbakır’da ne konuşacak olması?!.. Hal-i hazırda, gittiği illerde ortaya koyduğu icraat, vur da vur.. Yani eleştiri.. Ancak, yarınlara, hedeflere, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna otururken, neler yapabileceğine dair bir söylemi yok!..
***
Diyarbakır’da yeni bir sayfa açarak, kısır siyaseti bırakır mı!?.. Özellikle, Terörsüz Türkiye hedefiyle alakalı, ortaya konulan yeni sürece,“ne diyecek. Dün CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu bize ziyarete geldi!.. Hoş bir sohbet oldu.. Bu konuya da değindik!..
***
Dediği şu oldu.. “Türkiye’de yaşadığımız barış süreci ile ilgili hem de gelecek ile ilgili mutlaka bir vizyon ortaya koyacaktır!!” Neyse; yarına kadar bekleyelim.. Bakalım ne diyecek… Eğer ki, Kürtler adına beklentileri karşılayan bir duruşu vaki olursa, Hakkari'yi kadar kapsayan gezisi “rüzgarı fırtınaya” çevirir.. Aksi halde kim o gelen olur!..
***
GÜNÜN SÖZÜ…
Ben değil, biz diyebiliyorsan; barışın tesisinde bütünleştiricisindir!…